TİM; markalaşmanın rekabetin dinamiklerini belirlediği yeni dönemde, firmaların markalı ihracat artışlarını teşvik etmek ve ülke imajına katkı sağlamak adına bir yol haritası oluşturarak küresel endekslerde ilerleme sağlamak amacıyla TİM Marka Konseyi’ni kurdu. TİM Başkanı İsmail Gülle, Konseyin yol haritasını ve ana hedeflerini, ihracatta katma değer yaratan Türkiye’nin önde gelen marka kurucularının da katıldığı bir toplantı ile paylaştı.
“Türkiye markasını daha da yükselteceğiz”
Uluslararası ticaretin yönünü tayin eden pek çok faktör olsa da markalaşmanın öne çıktığına dikkat çeken TİM Başkanı İsmail Gülle “Eğer markaysanız, sektörünüz istediği kadar kırılgan gözüksün, her krizin üstesinden gelebilirsiniz. Markaysanız, tüketim rekor derecede daralsa dahi, toparlanma yine sizinle başlar. Bizler, bu anlamda oldukça şanslı bir coğrafyada bulunuyoruz. Farklı olmak, marka olmak bu milletin geleneğinde, kaderinde var. Marka demek; emek, sermaye ve sabır demek. Marka demek; müşteriyi aile gibi görmek, kaliteden ödün vermemek demek. Marka demek; hatalardan ders alıp tekrar etmemek demek. Marka olmak bazen talebi duymak, bazen de talebe liderlik, rehberlik etmektir. Türkiye Cumhuriyeti, ecdadın alın teriyle yoğrulmuş, büyük bir vizyonla ortaya konulmuş; başlı başına güçlü bir markadır. İşte bizler bu güçlü markayı hep birlikte daha da yükseltmek; tüm dünya ile rekabet ederken markalı ihracatımızı artırmak için TİM Marka Konseyi’ni hayata geçiriyoruz. Konsey sayesinde dünya ile yarışan marka sayımız artacak” dedi.
“Türkiye Görev Gücü’nün liderliğini üstleneceğiz”
Türkiye’nin ihracat konusunda önemli bir mesafe kat ettiğini dile getiren Gülle “Pandemi koşullarının getirdiği zorluklara rağmen, her ay yeni rekorlarla ihracatımızı üst noktalara taşıyoruz. Bu yıl ihracatta 200 milyar dolar üzerini hedefliyoruz. İhracatta daha ileriyi hedeflemenin en önemli yollarından biri ise, markalaşmaktan geçiyor. Bu konuda ülkemizin üreticileri ve ihracatçıları, çok güzel çalışmalara imza attı, atmaya da devam ediyor. Bu girişimler, rakamlara da yansıyor. Dünyanın önde gelen marka değerleme kuruluşu Brand Finance, her yıl “İlk 5 bin Küresel Marka Değeri”nin milli gelire oranını, bir raporda yayınlıyor. Bu raporun sonucu ilk kez geçtiğimiz yıl, Küresel İnovasyon Endeksi’nin 80 alt göstergesinden biri oldu. Endeksin 2020 sonuçlarına göre, Türkiye küresel marka değeri göstergesinde 49. sıradan 44. sıraya yükseldi. Firmalarımız markaya önem verdikçe ve markaya yatırım yaptıkça, küresel endekslerde çok daha yukarılara tırmanacağız. Bu doğrultuda, Küresel İnovasyon Endeksi Türkiye Görev Gücü’nün liderliğini üstelenerek Türkiye’nin marka sıralamasında daha yukarılara taşıması için çalışmalar yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.
“Turquality firmaları, ortalama 78 ülkeye ihracat yapıyor”
Dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı TURQUALITY programı hakkında da bilgiler veren Gülle “Program kapsamında, mal ihracatçısı 178 firmamız; hizmet sektörlerinden 22 firmamız yer almakta. Marka Destek Programı kapsamında ise, mal ihracatçısı 124 firmamız; hizmet sektörlerinden 28 firmamız bulunuyor. Bu firmalarımız, hem Türkiye ortalamasının hem de İlk 1000 firma ortalamasının üzerinde birim ihracat değerine sahip. Bu firmalarımızın kilogram başı ihracat değeri; Mücevher sektöründe 1000 dolar, Savunma ve Havacılık sektöründe 254 dolar, Gemi ve Yat sektöründe 33 dolar, Süs Bitkileri ve Mamulleri sektöründe ise 31 dolar seviyesinde. Yine Turquality kapsamındaki firmalarımız, pazar çeşitlendirmesi anlamında da daha başarılı. Turquality firmalarının, ortalama 78 ülkeye ihracat yaptığını görüyoruz” diye konuştu.
Konseyin yol haritası ve 5 hedefi
TİM Marka Konseyi’nin 2021 yol haritası ve ana hedeflerini aktaran Gülle, şunları söyledi:
İlk hedefimiz, markalı Türk ürünlerinin uluslararası alanda imajının iyileştirilmesidir. Bu noktada, ürün ve hizmet kalitesinin artırılması, tanıtım ve pazarlama faaliyetleri, Türkiye markası ile global PR, reklam ve kurumsal kimlik faaliyetleri, ajandamızda yer alıyor. İkinci ana hedefimiz, firmalarımızın bilinen ya da gelişme potansiyeli bulunan yabancı şirket ve markaları satın alarak global pazarlara doğrudan erişim sağlamalarıdır. Bu hedef doğrultusunda ihracatçılarımıza bilgilendirme, danışmanlık ve teknik destek sağlanmasına yönelik mekanizmalar oluşturmayı planlıyoruz. Üçüncü ana hedefimiz, firmaların kendi markaları ile yaptıkları ihracatın izlenmesine yönelik bilgi altyapısı oluşturulmasıdır. Ne yazık ki, ülkemizde markalı ihracata dair bir veri tabanı bulunmuyor. TİM Marka Konseyi olarak, bu veri tabanını oluşturmak ve gerek sahadaki gerekse akademik çalışmalara katkı sağlama arzusundayız. Dördüncü ana hedefimiz, markalı Türk ürünlerinin dijital platformlarda daha etkin tanıtılmasıdır. Bu kapsamda, dünyanın önde gelen büyük alıcı ve satıcılarının bir araya geldiği e-ticaret pazaryerleri aracılığıyla, firmalarımızın bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz. Beşinci ve son ana hedefimiz ise, Türkiye Tanıtım Grubumuz bünyesindeki Türkiye markası ve ihraç sektörlerine yönelik tanıtım faaliyetlerini TİM Marka Konseyimizin çalışmalarıyla güçlendirmektir.
“Yabancı öğrencilerimizi gönüllü marka elçisine dönüştüreceğiz”
Türkiye’de eğitim alan 200 bini aşkın uluslararası öğrenciyi ve 150 bini aşkın Türkiye mezununu, gönüllü birer marka elçisine dönüştürmeyi amaçladıklarını belirten Gülle, şöyle devam etti: Bu 5 ana hedefe ulaşmak için; hedef pazarlara yönelik markalaşma faaliyetlerini artırmayı, uluslararası markalara bağımlılığı azaltarak rekabetçi milli markalar yaratmayı, TİM Marka Sohbetleri gerçekleştirmeyi, Ticaret Bakanlığımızla başlattığımız ’81 İlde İhracata İlk Adım Mentorluk’ programındaki uluslararası markalaşma faaliyetlerini ve eğitimlerini KOBİ’lerimizde yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.
“İhracat birim değerimizi 2 doların üzerine çıkaracağız”
Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, markalaşma konusunda her fikre, her bakış açısına değer verdiklerine vurgu yapan Gülle, “En küçük firmanın dahi yerelden genele kocaman bir marka haline gelebileceğine inanıyoruz. Unutmayalım ki; bir fert bir ürünü, bir ürün bir firmayı, bir firma bir sektörü, bir sektör ise koca bir ülkeyi marka yapar. Bu nedenle, TİM Marka Konseyi çatısı altında, markalarımızı uluslararası arenada güçlendireceğiz. Küresel fırsatları yakından takip ederek markalı ihracatımızı artıracağız. Bunun sonucu olarak da ihracat birim değerimizi 2030 yılına kadar inşallah 2 doların üzerine çıkaracağız. Markalı ihracatı ve ihracattaki katma değeri artırmak amacıyla hayata geçirdiğimiz TİM Marka Konseyimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.