Yazıda, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün, ithal gelen eşyanın, ordino ibrazı aranmaksızın yani taşıyanın onayı olmaksızın teslim edilmesine yönelik olarak Ticaret Bakanlığı ve Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerine gönderilen dilekçe ve ihtarnameleri dikkate alarak, tüm Bölge Müdürlüklerini yeniden bilgilendirme ihtiyacı hissettiği belirtildi. Bu doğrultuda Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 26.04.2021 tarihli 63424348 sayılı yazısı ile gümrük işlemlerinin ifası ve tekemmülü sırasında gümrük müdürlüklerince ordino belgesinin aranmayacağını ve işlemlerin ifasının 23.11.2017 tarihli 29799029 sayılı yazı doğrultusunda yerine getirilmeye devam edeceğini belirttiği aktarıldı.
Yazının devamında, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 26.04.2021 tarihli 63424348 sayılı yazısında yeni bir uygulamadan bahsedilmediği ifade edildi. Halihazırda 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden bu yana gümrük idarelerinin eşyanın gümrük işlemleri için ordino belgesi istemediği belirtildi. Ordinonun ibrazının, yani malın alıcıya fiziki olarak teslim edilmesi sürecinin, gümrük idaresinin kendi mevzuatı doğrultusunda taraf ve dahil olduğu bir işlem olmadığı vurgulandı. Ordinonun, gümrük işlemleri tamamlanmış malın alıcıya fiziki teslimi sırasında, taşıyan veya taşıyanın yerine malı emaneten elinde bulunduran liman ve geçici depo işletmeleri ile alıcı arasındaki bir işlem olduğu ifade edildi.
Dolayısıyla Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün ilgili yazılarla eşyanın gümrük işlemleri sırasında ordinonun gümrük idareleri tarafından istenmeyeceğini bir kez daha açıklamak zorunda kaldığı belirtilerek, bu açıklamanın taşıyıcının veya temsilcisinin malı alıcısına teslim ederken ordino ibrazını yani taşıyanın onayının aranması uygulamasını ortadan kaldırmadığı kaydedildi.
Türk Ticaret Kanunu’nun, ilgili mevzuat ve uluslararası konvansiyonlar doğrultusundaki bu uygulamanın bazı taraflarca özellikle çarpıtılarak yanlış yorumlandığı ve mevzuat dışında ordino ibrazı olmaksızın eşyanın alıcısına teslim edilmesi istendiği bildirildi.
Yazıda yük teslim sürecinin uluslararası ve ulusal mevzuata uygun şekilde yapılması gerektiğinin altı çizilerek şu ifadelere yer verildi:
“UTİKAD olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz en önemli nokta, uluslararası taşımacılıktaki “yük teslim” sürecinin tüm dünyada olduğu gibi, uluslararası taşımacılık konvansiyonlarının öngördüğü doğrultuda ve Türk Ticaret Kanunu’nda yer verilmiş olan maddelere göre uygulanmaya devam edilmesi gerekliliğidir. Bahse konu yanlış yorumlamaların ve olası yanlış uygulamaların önüne geçilmesi amacı ile Derneğimiz tarafından hazırlanarak Bakanlığımızla da paylaşılan “Ordino Bilgi Notu”, İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu tarafından hazırlanan yük teslim süreçleri ve ordino belgesine ilişkin hukuki görüşler ile Ahmet Aytoğan’ın hazırladığı ve UTİKAD tarafından yayınlanan “Deniz Taşımacılığında Ordino” makalesi, ülkemizdeki yük teslim uygulamalarının uluslararası ve ulusal mevzuat çerçevesinde doğru bir şekilde gerçekleştirilmesinin sağlanması amacıyla bilgilerinize sunulmaktadır.”
Yazıda son olarak, dokümanlarda verilen bilgilerin ve yapılan değerlendirmelerin taşıyanın onayı olmaksızın sadece konşimento ibrazıyla yük teslim almak isteyen dış ticaret firmaları ile bu yönde işlem yapacağını beyan eden geçici depolama yeri, liman ve antrepo işletmeleri ile paylaşılması tavsiye edildi. Türkiye’nin dünya değer zinciri ve uluslararası ticaretteki güvenilirliğinin zedelenmemesi için UTİKAD’ın, yük teslim süreçlerinin mevzuat hükümleri gereği ve hukuki değerlendirmeler ışığında gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulamaya devam edeceği bildirildi.