0

Brexit’in Türkiye – İngiltere Ticari İlişkilerine Etkisi

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) tarafından “Türkiye-Birleşik Krallık İlişkileri” konulu seminer gerçekleştirildi.

UİB tarafından, Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere ile ticari ilişkileri geliştirme çalışmaları kapsamında gerçekleştirdiği “Türkiye-Birleşik Krallık İlişkileri” konulu seminerle iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi için yapılması gerekenler konuşuldu.

Çevrimiçi olarak gerçekleşen organizasyona, Londra Eski Ticaret Müşaviri Ahmet Enes Tekcan katıldı. Otomotiv, tekstil, hazır giyim, meyve-sebze mamulleri ve yaş meyve-sebze sektörüne yönelik olarak anlatılan konular kapsamında, Türkiye-Birleşik Krallık İlişkilerinin Geleceği ve ikili ilişkilerde önümüzdeki dönem fırsatlar ve riskler masaya yatırıldı.

Programda açılış konuşmasını yapan Uludağ İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “2019 yılında İngiltere’ye olan ihracatımız 10.8 Milyar dolar, ithalatımız 5.4 Milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Tüm sektörlere baktığımızda net ihracatçı olduğumuz çok önemli bir ülke. Sadece bu özet rakamlar bile bizim için pazarın ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere’ye Türkiye’den yapılan tekstil ihracatının 380 milyon dolar, İngiltere’den tekstil ithalatının ise 88 Milyon dolar olduğuna dikkat çeken Engin, “Tekstil sektörü olarak çok şanslı bir ülkeyiz. Üretim kalemlerinin çoğunu ülkemizde ürettik. Bu yüzden pandemi sürecinde de tekstil sektörümüz çok çabuk hareket edip koruyucu giysiler ve maskeler konusunda önlem alabildi. Çünkü hammaddeden son ürüne kadar üretimin tüm kademeleri ülkemizde mevcut. Biliyorsunuz ki birliğimizde beş tane farklı sektör var. Bu sektörler açısından İngiltere pazarı gerçekten çok önemli” dedi.

Londra Eski Ticaret Müşaviri Ahmet Enes Tekcan ise, Türkiye – İngiltere arasında imzalanması öngörülen ticaret anlaşması dâhil olmak üzere, güncel gelişmelere ve ikili ilişkilerde önümüzdeki dönem fırsatları ve risklerine ilişkin bilgileri aktardı.

Türkiye-Birleşik Krallık Dış Ticaretinin ihracat ve ithalat kalemlerini anlatan Ahmet Enes Tekcan, “İngiltere’ye İhracat kalemlerimiz arasında elektrikli ve elektriksiz makineler, motorlu araçlar ve parçaları, demir çelik ürünleri, tekstil ve hazır giyim ürünleri, elektrikli aletler, beyaz eşya, gıda maddeleri gibi tüketim ürünleri, kablo ve teller yer alıyor. İthalat kalemlerimiz ise; Elektriksiz makineler, demir çelik, otomotiv ana ve yan sanayi ürünleri, eczacılık ürünleri, plastik ürünleri ve organik kimyasallardır. Şuan ki mevcut durumda 31 Aralık 2020 tarihine kadar Gümrük Birliği koşulları geçerli olacak. Bu tarihe kadar Birleşik Krallık ve Türkiye, Serbest Ticaret Anlaşması imzalamayı planlıyor. Ticaret çalışma grupları her iki ülkede toplantı gerçekleştirdi. İlk toplantı 9 Kasım 2017’de Londra’da yapıldı, son toplantı ise 25 Ağustos 2020’de yapıldı. Anlaşma imzalanamazsa, BK ve Türkiye, DTÖ kuralları çerçevesinde karşılıklı gümrük vergilerini artıracak. Şu ana kadar BK ne AB ne de Türkiye ile anlaşma imzalayabildi” bilgilerini verdi.

Tekcan, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari bağın güçlenebilmesi açısından kapsamlı bir tercihli ticaret anlaşması yapmak gerektiğini vurgulayarak, gümrük yapısının sürekliliği, sanayi ürünleri üzerindeki gümrük vergilerinin kaldırılması, tarım ürünlerinde kısmi de olsa serbestleşme sağlanmasının önemine işaret etti. Tekcan “AB ve Birleşik Krallık arasındaki müzakerelerde paralel olarak teknik düzenlemelerin mümkün olduğunca uyumlaştırılması elzemdir. Yasal düzenlemelerle Türkiye’den doğrudan Birleşik Krallığa gönderilen ürünler, üçüncü ülkelerden ithal edilen ürünlerle aynı muameleye tabii olacaktır. Endüstriyel ve işlenmiş tarım ürünleri için ATR dolaşım sertifikaları, tarım ürünleri ve ECSC ürünleri için EUR.1 ve EUR-MED artık kabul edilmeyecektir. Hedef ülke olarak ‘AT/ Avrupa topluluğu” yerine “BK/ Birleşik Krallık’ ibaresi kullanılacaktır. Türkiye’den ithal edilen mallar için tam beyanname verilmesi ve gümrük vergilerinin ithal noktasında ödenmesi zorunlu olacaktır. AB’den Birleşik Krallığa ihraç edilen mallara yönelik gümrük prosedürleri, AB ülkeleri için altı aylık bir süre içerisinde aşamalı olarak uygulanacaktır.” ifadelerini kullandı.

Brexit ‘in Türkiye’ye olan avantajlarını ve dezavantajlarını anlatan Tekcan, “Sürecin avantajları; İkili işbirliğinin artması, gümrük birliği dışındaki alanlarda da serbest ticaretin gerçekleşmesi, coğrafi yakınlık, düşük ulaşım maliyetleri, pandemi sonrası Türkiye’nin alternatif olması, karşılıklı yatırım olanakları, tedarik zincirinin olmasıdır. Dezavantajları ise; henüz STA yapılamaması, gümrük birliği avantajının kaybedilmesi, AB menşei uygulamaları, Birleşik Krallık’ın üçüncü ülkelerde serbest ticaret anlaşması yapması, vize sürecindeki değişikliklerdir. Bu konuda ülke ve sektörü tanıtıcı etkinliklerin artırılarak, kurumsal iş birlikleri, sertifika ve belgelendirme süreçleri, pazarda kurumsallaşma, firma odaklı alım heyeti organizasyonları, etkin sektör ticaret heyet organizasyonları, yurtdışı lojistik merkezlerinin geliştirilmesi gibi organizasyonların yürütülmesi önem arz etmektedir.” dedi.

Related Posts

Call Now Button