Kenan Güler ile gerçekleştirdiğimiz sohbetimizi aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Merkezi bir sistem olmadan, noktadan noktaya işlemlerin yapılabildiği blockchain altyapısının ilk pilot uygulaması, Lyon’dan Manisa’ya ithal edilecek bir ürün ile gerçekleştirilecek projenin mimarı Kenan Güler, dünyanın konuştuğu blockchain teknolojisi hakkında, “Blockchain tamamen bir kripto. Blockchain işleyişi sağlayan güvenlikli olarak bu akışı sağlayan bir yapı. 2000’den sonra block hale getirip sürekli blocklar oluşturuyor ve bu blocklar bir chain oluşturuyor. İşin teknik anlamdaki yapısı bu. Ama esası şu; blockchain günümüzde tamamen güvenlikle alakalı bir yapı. Kesinlikle bir şekilde kırılamayacak hackerlar tarafından herhangi bir şekilde buraya etki edilemeyecek bir yapı. Bunun altında farklı farklı teknolojiler bunun altında farklı farklı yapılar şirketler geliştiriyor. Güzel bir şey de şu, aslında herkes bunun üzerinde işlem yapabilir bir maliyeti yok. Maliyet ilerleyen zamanlarda farklı yapılarda gelecek ama şu an herkes bunun üzerinde bu geliştirmeyi yapabilir. Blockchaine baktığımızda geçenlerde bir yerde okudum çok güzel bir tanımlama yapmış. İnternet, zamanla alakalı o boşluğu doldurmuş mesafeyi doldurmuş blockchain de güven boşluğunu dolduruyor. Blockchaine böyle bakmak lazım. Özellikle blockchain bizim adımıza baktığımızda bizim açımızda baktığımızda gümrük müşavirleri olarak baktığımızda tedarik zinciri tedarik zincirselleştirmesinde kullanılabilecek en önemli argüman olarak bugün bunu söyleyebilirim. Aslında şöyle girmek lazım konuya bugün başlayan bir şey değil biliyorsunuz.” dedi.
Blockchain ile Lyon’dan İthalatı Manisa’ya Getireceğiz
Blockchain ile ilgili çalışmaları hakkında bilgi veren Güler, “İstanbul Ticaret Üniversitesinde doktora yapıyorum doktorada benim uluslararası ticaretin dijitalleştirilmesiyle alakalı endüstri 4.0 devrimine etkisiyle alakalı bir çalışma ben bu çalışmaları yaparken işte 2016 -2017 gibi başlayan bir çalışma bu çalışmaları yaparken gördüğüm bir makaleden yola çıktığım bir işleyiş yaklaşık 1,5 sene gibi bir zaman oldu. Bunun üzerindeyim ama 2017nin 9. ayından itibaren de artık bu ete kemiğe bürünmeye başladı. Ciddi bir çalışma yaptık. Bu çalışmada biz IBM danışmanlığını alıyoruz. Bunu söylemekte fayda görüyorum çünkü şuan buna baktığımızda da dünyada bu işi en iyi yapanlardan biri de IBM. Diğer yapılar da var ama bize uyabilecek yapı o. Basına yansıyan kısım aslında şu bu bir tamamen canlı bir operasyon öyle söyleyebilirim. Lyondan bir ithalatı Manisaya kadar getireceğiz. Bunu blockchain üzerinden yapacağız. Buradaki tüm adımları teker teker yani şöyle başlıyor aslında sistem. Manisa da, firma isimlerini vermemde bir sakınca var mı bilmiyorum ama zaten basında da yansıdı. Antrepodaki işlemleri yetkilendirilmiş gümrük müşaviri tarafından verilen tutanakları oradaki yapılan beyannamenin açılması sonlandırılması antrepo beyannamesinin yetkilendirilmiş gümrük müşaviri tarafından verilmesi daha sonra ithalat beyannamesinin oradan verilmesi verginin ödenmesi ki orada Vakıfbank var devrede sistemde Vakıfbank var. Yine bunların hepsi blockchain üzerinden yapılan işlemler yani tedarik zincirinin belirli bir parçası önemli bir bir kısmını Lyondan başlayan bir ihracatın Manisada ithalat halinde bütün o süreçlerinin ithalatçı firma tarafından veya o firmanın görevlendirdiği yetkilendirdiği diğer kişiler tarafından görülmesini sağlattı. İstediği bölümlerini görebilir. Kimisi evrakı görebilir. Kimisi yükle alakalı bilgileri görebilir. Banka sadece vergiyi görebilir. Bunların hepsi blockchain teknolojisinde mümkün. Şu andaki o projemiz sadece bunu sağlıyor. Bu ithalatla alakalı. Şu an yazılma aşamasında proje temmuzun 15inde bitiyor. Canlı olarak da biz bu projede ilk ithalatımızı yapıyor olacağız. Sonra da ihracatla alakalı çalışmalarımız var. Tabi bir proje yaptıktan sonra diğerleri de geliyor. Çok önemli değil. Ben şunu görüyorum. Bunun artık sonu yok. Dünya bunun üzerine konuşuyor. Gıda güvenliğinden, bir sütün hangi çiftçiden tedarik edildiği, nereye gittiği yoğurt olduysa yoğurt oluşunu hatta markette satılıp kimin aldığına kadar bunların hepsini buradan takip edilebilecek bir sistem. Ciddi bir zamanla maliyetle bunların hepsini yok eder. Kağıtsız ortamı sağlayan, dakikalar içerisinde bütün bu akışı size gösteren ama en önemlisi güvenlikli. Bu kadar güvenli bir sistem şu an dünya da yok. En önemli noktası bu. ” ifadelerini kullandı.
“Süreçleri Robotik Bir Şekilde İnsan Eli Değmeden Yapabiliyoruz”
Güler, “Bizim yaptığımız en önemli iş şu biz datayı alıyoruz. Dünyada ticaretin dönebilmesini sağlayan esas unsur faturadır. Bana göre bakanlığımız bu noktada felaket hızlı gidiyor. Biliyorsunuz 1 temmuz da ihracatlar e- faturaya geçti. Biz şu an ihracat faturasını alıp doğrudan el değmeden milli bir ip oluşturduk. Süreçleri robotik bir şekilde insan eli değmeden yapabiliyoruz. Faturayı alıp doğrudan beyanname yazabiliyoruz. Data soft hale geldikten sonra bunların hepsi çok kolay. Dünya buraya gidiyor. Biliyorsunuz ticaretin kolaylaştırılması anlaşması yürürlükte. DTÖ nün koyduğu bir deatline var. 31. 12. 2020 Dünyada fatura hartcopy dolaşmayacak soft dolaşacak. O zaman datalar akacak. ATR elektronik ortamda yazılıyor daha sonra kağıt üzerine basıyoruz sonra da onun mührü var. Bunların hepsini blockchain üzerinden yapabilirsin. Blockchain size şunu sağlıyor: Ne kadar adım alırsan başka süreçler giriyor ve bu işin yönetilmesi o kadar zorlaşıyor. Biz bunları 85 adım ve onların altında 15’er kırılım yani bine yakın bir hareket sağlıyoruz. Bunları 2 bin 3 bine de çıkarabilirsin bunların hepsi mümkün. Data olarak bütün akışı yapıyoruz ama aynı zamanda A.TR’yi de mühürlü görmemiz gerekiyor. Blockchain de hartcopy olarak hem datası var hem de pdfi var onu da koyabiliyoruz. Yarın öbür gün bunların hepsi kalkacak blockchain bütün organizasyonu dakikalar içinde o veriyi akıtacak. Biz gümrük müşavirleri bundan sonra gümrük müşavirliği yapacağız. Biz artık tedarik zinciri organizatörü oluyoruz. Ne demek istediğimi blockchain i iyi okuyanlar anlayacaktır. Dünya artık buraya doğru gidiyor. Önemli olan uzmanlık. Blockchain bir yazılım bunda bir şey yok. Esas olan ona uzmanlığını koyabilmen. Blockchain de olan her şeyi müşteri alabiliyor. Devlet tarafına geldiğimiz de çok önemli bir şeyden bahsetmek istiyorum. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı blockchain üzerinden bu işlemi yapsa risk analizleri hiçbir şeye gerek kalmaksızın oradan yapılacak. Ben aracın nereden alındığını hangi saatte hangi plakayla alındığını fabrika da hangi saatte yüklendiğini ne zaman gümrüğe geldiğini beyannamesinin ne zaman verildiğini ben bunların hepsini görebiliyorum. Gümrük idaresi bunların içerisinden risk analizi olabilecek parametreleri çekip araç yoldayken bu işleri yapabilir. Hatta araç Lyon dan çıktığında ben buradan gümrük vergisini ödeyebilirim. Bugünkü programlarla bir şeyleri konuşuyor isek ciddi sorun var. Tam anlamıyla her şeyi değiştirmek zorundayız. Kore gümrüğü özel sektörden birisiyle bir firmayla blockchain tabanlı gümrük platformu oluşturmak için çalışıyor. Amerika da bir komite kuruldu. Blockchain le alakalı neler yapabiliriz tartışıyor. AB bir pilot proje yönetiyor. Güler Dinamik olarak baktığımda bu bizim geleceğimiz. Gümrük müşavirlerinin geleceği, Bu yola böyle çıktık. Okumalarımı gördüğüm zaman biz bir çok ülkeden öndeyiz. Ülkemiz şimdiye kadar bir çok şeyle uğraştı. Rekabetçi üstünlüğü almak istedi. Ben şunun altını kalın kalemle çizmek isterim. Bizim ülkemiz blockchaine yapacağı yatırımlarla bütün sektörlerde rekabetçi üstünlüğü alır. Korkum şu geç kalmadık. Bizim de bir derneğimiz var dijitalleşme ve endüstri 4.0 üzerine ben de onun kurucu başkan yardımcısıyım. Bizim başkanımız şunu söylüyor. Bazı yerlerde biz hala endüstri 2,5 dayız yani elektrik elektronik arasındayız. Şu an 4.0dan bahsediyoruz. Ama güzel olan şu biz bunu yakaladık. Bu sadece benimle alakalı değil Türkiye de bunun üzerine ciddi anlamda kafa patlatan değerli yapılar var. Önemli olarak gördüğüm şey biz bir konsorsiyum oluşturduk. 9- 10 partiyi bir araya getirdik. Böyle bir şey bırakın Türkiye’yi dünyada yok. Kendisine çalışan firmalar var, bunlardan yana bir sorun yok ama böyle bir konsorsiyumu bir araya getiren yok. Benim gümrük müşavirliğimle alakalı bir şey. Müşteriyle olan ilişki bilgi birikimi bilimle alakalı bu işi yoğurmamızın çıktısı bu.” şeklinde konuştu.
“Bu Ülkemizin Çıkış Noktasıdır”
Konuşmasının sonunda kalkınma ve gelişme için devletin de bu hususları benimsemesi gerektiğini belirten Güler, “Şu an dünyanın her yerinde blockchainle alakalı bir konuşma var. Ben dünyada oluşan uluslararası ticaretin biliyorsunuz son 2017 verileri 16.1 trilyon dolar. Bunun yaklaşık 1.8 trilyon bu iş yapılırken harcanan maliyet. Ve bu maliyetlerden en önemlisi sınır geçişlerinden yapılan kağıt işlemlerinden beklemelerden diğer akışla alakalı zamanla alakalı maliyet. Blockchaini mi aldın bunların hepsinden kurtul. Diğerleri 8-10 sene de yapsın biz 8-10 ayda yapalım. Burada muhakkak devlet olmak zorunda, ilgili birimler bakanlıklar olmak zorunda. Gümrük ve ticaret bakanlığına çok iş düşüyor. Onlar da bunu değerlendiriyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı çok açık böyle şeylere, ben bunları görüyorum. Şu an seçim üzerinde bunlar pek ele alınmayabilir. Ama seçimden sonra bakanlık bir projeyle bunu sahiplenecektir. O zaman zaten ülke diğer bakanlıklarla beraber yürüyecektir. Tekrarlamak istiyorum, altını çiziyorum. Ülkemizin çıkış noktasıdır. Daha da önemlisi al kullan dedikleri yapıda bizim üretip al kullan diyebileceğimiz bir yapıdır. Bunu yakaladık. Bunu söyleyebilirim.” dedi.
Gümrük TV